Bir Zile Hikayesi : TÜMTÜMOĞLU’ nun KÖŞE Bir şehrin Sokaklarına verilen isimler o şehrin kimliğini yansıtır. Mesela; Demirciler Arastası, Mazmanlar Caddesi, Tabakhane Çarşısı, Uzun Çarşı, Manifaturacılar Caddesi, Kalaycılar Arastası, Bedesten, Haznedar Sokağı gibi isimlere bakınca geçmişte Zile’nin önemli bir ticaret merkezi olduğunu hemen anlarsınız. Uzun Çarşı Zile’yi ortadan ikiye bölerek kuzeyden güneye doğru uzayıp gider. Çarşının iki yanında çok sayıda sokak, her sokakta bir başka meslekten esnaf dükkânları vardır. Sokak veya arastalar orada faaliyet gösteren esnaf gurubuna göre Demirciler, Semerciler Kalaycılar arastası gibi isimler alır. Osmanlı dönemine ait geleneklerden bir çoğunun hala yaşatıldığı Zile’de ; Uzun Çarşı asırlar öncesinde olduğu gibi bu gün de ticaretin merkezidir. Çarşının ortasında yer alan Musalla Zile'de yaşayan herkesin uğrayacağı en son noktadır. Başka şehirlerde görülmeyen Musalla geleneği Zile’de asırlardır yaşatılan eski güzel adetlerden biridir. Ölenin mahalle camisi ile Ulu camide sala okunur. Şimdi belediye hoparlöründen de ilan ediliyor. Herkesin duyması sağlanır. Evi nerede olursa, olsun cenaze namazı muhakkak musallada kılınır. Namazdan sonra kabristana götürülerek defnedilir. Cenazeyi Tümtümoğlu’nun çeneden döndürerek Musallaya götürmek adettendir. Uzun Çarşıdan geçerken çarşı esnafı cenazenin salına girer. Bir süre omzunda taşıyarak cemaatle birlikte yürür. Dua okur. Veya musallaya kadar giderek cenaze namazını cemaatle birlikte kılar. Bu yüzden Zile’de cenaze namazları kalabalık olur. Bu başka yerlerde görülmeyen güzel bir gelenekdir. Halk arasında Belediyenin karşısından Hükümet Binasının yanından girince sağ tarafa aşağı doğru Uzun Çarşıya dönülen köşenin Adına Tümtümoğlu’nun Çene adı verilir. Zile’de ölen herkesi Tümtümoğlu’nun Çeneden döndürüp Uzun Çarşı yolu ile musallaya götürmek gelenek olmuştur. Anlatılan hikâyeye göre Uzun Çarşının köşesine adını veren Tümtümoğlu bu köşede bakkallık yaparmış. Anlaşılan Tümtümoğlu birazda kalp gözü açık biriymiş. Dükkânının önünden her cenaze geçişinde arkasından “Seninde ervahına yuh” Diye bağırırmış. Konu komşusu kızar. Yapma. Ayıp oluyor. Bir gün sende öleceksin.” Deseler de Tümtümoğlu aldırmaz yine de cenazelerin arkasından bağırırmış. “Seninde ervahına yuh…” Gün gelmiş Tümtümoğlu’da ölmüş. Cemaat onu da evinden alıp kendi dükkânının önünden döndürüp Uzun Çarşıya doğru yönelmiş. Tümtümoğlu’nun her cenazenin arkasından bağırmasına içten içe kızan komşularından biri bunu fırsat bilip; “ -Herkese bağırıyordun. Gördün mü işte sende gidiyorsun -Tümtümoğlu senin de ervahına yuh ! diyerek arkasından bağırmış. Bu sırada cemaatin omuzlarındaki tabutun içinde giden Tümtümoğlu hafifçe tabutun kapağını aralamış. Komşusuna cevap vermiş: -Bende onlar gibi gidiyorsam bana da yuh olsun. Demiş. O günden beri Zile’de Uzun Çarşının bu köşesi “Tümtümoğlu’nun Çene” diye adlandırılır. Bir haksızlık karşısında kalınınca veya birine ölüm hatırlatılmak istenince; -Sen de bir gün Tümtümoğlu’nun Çeneyi dönersin. Denilir Bazıları unutulsa da benzer pek çok geleneğin yaşatıldığı Zile’de “Zile Kültürünü Araştırma Enstitüsü” veya benzer kurum kurulması lazım geldiği kanaatindeyim. Tarihi, kültürü ve etnografik değerleri ile bir hazine değerinde olan Zile başlı başına bir araştırma konusudur. Bir enstitü kurulmasa bile, en azından akademik kuruluşların araştırma ve tez konuları Zile üzerine yönlendirilmelidir. Hoşça Kalın Hulûsi SEREZLİ Musalla: Cenaze namazı kılmaya mahsus yer Çene : Köşe , köşebaşı Ervah : Ruh, can, amel Sala : Cenaze için kılınacak namazı haber vermek amacıyla minarelerde okunan dua
|