Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere şahit olan Zile'miz asırlar boyunca hep önemli bir yerleşim merkezi, uğruna savaşlar yapılan bir şehir olma özelliğini korumuştur. Ne yazık ki milli mücadele yıllarında cereyan eden ve Zile halkının zerre kadar suçunun bulunmadığı bazı talihsiz hadiseler Zile için dönüm noktası oldu. Bu sebeple Cumhuriyetin ilanı ile Zile'nin duraklama, gerileme devri de başladı. Ancak Yılların verdiği zenginlik ve birikim yüzünden durum önceleri pek hissedilmese de geçen son 30 yıl içinde Zile'miz bariz bir şekilde geriledi. Küçülmeye başladı. Böyle giderse daha da küçüleceğe benziyor. Bu olumsuzluklara İlimiz Tokat'ın engelleme ve kıskançlıkları da eklenince süreç iyice hızlandı. Son yıllarda yaşanan enflasyon ortamında banka faizleri cazip geldi. Para sahipleri de yatırım yapmadı. Kolay kazancı tercih etti. Gerekli tedbirleri alınamadı. Büyük ilçe olma özelliğimizi yitirdik. Yıllarca işsizliğe çare olacak, istihdam yaratacak fabrikaları bekledik. Kurulamadı. 74 ncü il olmayı tam başarmıştık. Araya Akbulut'la Yılmaz'ın başbakanlık yarışının kadrine uğradı. Sonuç alamadık. Hevesimiz kursağımızda kaldı. Çocukluk yıllarımdan beri Tarıma can verecek Süreyya Bey Barajını bekliyoruz. Bir türlü yapılamıyor. Batıya daha çabuk ulaşmak için Alaca - Ankara yolunu düşlüyoruz bitmek bilmiyor. Kırkpınar yokken Zile Güreşleri, Veli efendi yokken at yarışlarımız vardı. Leblebimizi Çorumlular, Pekmezimizi, kömemizi Antepliler Gümüşhaneliler aldı. Bağlarımızı tarla, tarlalarımızı ev yaptık. Güzelim evlerimizi terk ettik. Şimdi Safranbolu ve Beypazarı'na imreniyoruz. Yılladır ekonomimize katkısı olmayan kirazın festivalini yaptık. 4000 yıllık asırlık Panayırımızı Fuar'a dönüştüremedik. Ama başlangıç tarihini 3000 yıl öne alıp, 900 küsürüncüsü yapılan bir Semt pazarına çevirdik. 1965 yılında Ailemizin misafirimiz olarak Zile'ye gelen rahmetli Vehbi Koç Zile sanayisine hayran kalmıştı. Atölyelerdeki torna tezgâhlarını görünce bunlar benim fabrikalarımda bile yok demişti. Gezi sonrası Holding dergisinde Zile'de büyük şehirlerde bile görmediğim bir sanayi çarşısı var. Ankara dan Erzurum ve Samsun dan tamir ve imalat için insanlar Zile'ye geliyor diye yazmıştı. Şimdi ise sanayi çarşımızın hali içler acısı. Açılan yeni Organize Sanayine 3 hızarcıdan başka yatırımcı gitmedi. Çok değil bundan 30 yıl öncesine kadar Türkiye'nin her yöresinde Zile'yi herkes bilirdi. Bu gün yaşlılar bile tanımıyor. Bu günlük bu kadar yakınma yeter devamını sonra yazacağım. Hoşça kalın - Hulusi SEREZLİ
|